1959-1960 Kıbrıs Antlaşmaları, 1963 yılında ortaklık devletinin ortadan kalkması ertesinde, çeşitli konularda taraf devletlerce ortaya konulan pek çok hukuksal argümanın temelini oluşturmuştur. Bu konular arasında, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin sadece Kıbrıslı Rumlardan oluşan bir otorite tarafından temsil edilip edilemeyeceği, Türkiye'nin 1974 müdahaleleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilanı ve Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Avrupa Birliği'ne tam üyelik başvurusu yer almaktadır. Bu durumda taraflar arasında geçmişte yaşanan ve günümüzde devam eden uyuşmazlıkları doğru değerlendirebilmenin yolu, 1959-1960 Kıbrıs Antlaşmalarının hukuksal geçerliliğini ve yürürlüğünü saptamaktan geçmektedir.
Elinizdeki çalışmada, uluslararası hukuk kuralları temel alınarak yapılan değerlendirmeler sonunda, 1959-1960 Kıbrıs Antlaşmaları'nın geçerliliğine halel gelmediği sonucuna varılmaktadır. Ancak 1960 yılı ertesi Ada'da yaşanan gelişmeler sonunda iki toplumun ortaklığına dayanan devletin ortadan kalkmış olması durumu, 1959-1960 Kıbrıs Antlaşmaları'nın imkan dahilinde uygulanmasını zorunlu kılmaktadır.
Bu çerçevede anlaşma hükümlerinin, Uluslararası Adalet Divanı'nın içtihadından hareketle, bu antlaşmaların lafsından ziyade ruhuna ağırlık verilerek saptanması gerekmektedir. Antlaşmaların ruhu, içeride Kıbrıslı Türkler ile Rumlar arasında, dışarıdaysa garantör devletler arasında yaratılmış olan dengede yatmaktadır. Bu bakımdan, Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Kıbrıslı Türklerin rızası olmaksızın "Kıbrıs Cumhuriyeti" hükümeti olarak tüm adayı temsil eder şekilde Avrupa Birliği'ne üye yapılması bahse konu antlaşmaların ihlal edilmesi sonucunu doğuracaktır.