YAYINLAR

Çevre Emperyalizmi ve Ilısu Barajı Örneği

Su kaynaklarının geliştirilerek insanlığın hizmetine sunulması yönündeki çabalar binlerce yıl önce başlamış ve günümüze kadar teknolojik gelişmelere paralel olarak artarak devam etmiştir. Bu gelişmeler özellikle 20.yüzyılın ikinci yarısında tarihî rekorlara ulaşmış ve dünyadaki büyük barajların üçte birini tesis eden zengin Batı ülkeleri, su kaynaklarının çok büyük bir bölümünü develope etmiş ve bu yatırımlarla sulu tarıma geçerek gıda güvenliklerini sağlamış, halkına sağlıklı içme suyu ve hidroelektrik enerji temin etmiştir. Ancak, söz konusu çabaların Küresel ölçekte dağılımında bariz bir dengesizlik dikkat çekmektedir. Çoğu Afrika ve Asya kıtasında yer alan ülkelerde milyarlarca insan belirtilen imkânlardan yoksun bulunmaktadır. Bu yöndeki çabalar ise çeşitli nedenlerle önlenmektedir.

Su kaynakları geliştirme projelerinin ülkelerin sosyal ve ekonomik kalkınmalarındaki rolünü göz ardı eden yaklaşım ve eğilimlerde, radikal çevre hareketi ve uluslar arası politikaların önemli rolü bulunmakta ve bu husus özellikle sınırlaşan suların kullanımında göze çarpmaktadır.

Bu kitapta Dicle nehri üzerinde ve Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında inşası plânlanan Ilısu barajına yönelik olarak İngiliz Parlamentosu dâhil çeşitli plâtformlarda dile getirilen tenkitler yanıtlanmakta, rasyonel bir görüş olan sürdürülebilir kalkınma anlayışının dışına taşan söylemler eleştirilmekte ve ayrıca küresel ısınma, ozon tabakasının seyrelmesi, biyolojik çeşitlilik gibi konularda bilim adamlarının farklı görüş ve yaklaşımları yansıtılmaktadır.

Özden Bilen