RAPORLAR

TÜRK VE YUNAN HÜKÜMETLERİ ARASINDAKİ KARŞILIKLI OLUMLU HAMLELER

13.05.2023

TÜRK VE YUNAN HÜKÜMETLERİ ARASINDAKİ KARŞILIKLI OLUMLU HAMLELER

KIBRIS- Dr. Devrim Şahin & Neriman Çakır

Ben Seni Sevdiğimi de Dünyalara Bildirdim.

Son zamanlarda Türkiye ile Yunanistan arasındaki karşılıklı adımlar dikkat çekiyor.

Aslında, Türk ve Yunan hükümetlerinin birbirine yardım etmesi Türkiye ile Yunanistan arasında 8 Kasım 2001 tarihli doğal afetlere karşı bir işbirliği protokolü bağlamında ahdi bir yükümlülükleri. Burada asıl dikkat çeken, Türk-Yunan dayanışmasını sadece hükümetler nezdinde değil, halklar ve medya bağlamında da gerçekleşmesi. Özellikle Türkiye’de yaşanan deprem felaketi sonrası Yunan halkının göstermiş olduğu duyarlılık iki ülkenin arasındaki uyuşmazlıkların çözülebileceğine dair daha bir umutla bakmayı mümkün kılıyor. Yunan halkından toplanan yardım malzemeleri stadyumlara sığmazken, sivil toplum örgütlerinin yardımlarıyla dolu Yunan teknelerinin ardı arkası kesilmedi. 6 Şubat depreminin ertesi günü, Yunan Devlet Televizyonu ERT (EPT olarak da biliniyor) sabah yayınına deprem bölgesinden enkaz görüntülerini ünlü Karadeniz türküsü ‘Ben Seni Sevdiğimi de Dünyalara Bildirdim’ eşliğinde yayınladı. Son fakat aynı derecede önemli bir diğer örnek ise Yunanistan’da duvarlara "Hepimiz Türküz" grafitileri yazılması.


Hükümetler nezdinde ise Türkiye’nin Yunanistan’ın 2025-26 döneminde BM Güvenlik Konseyi’ne daimi olmayan üyeliğine destek kararına karşılık, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis hükümeti Türkiye'nin Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Genel Sekreterliği adaylığını destekleme kararı aldı. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias iki ülke arasındaki bu karşılıklı dayanışma ve destek anlaşmasını muazzam sembolizm içeren bir gelişme olarak nitelendiriyor. Yakın geçmişte Türkiye'yi haydut devlet gibi görüp Kuzey Kore'ye benzeten Dendias’a göre, Türkiye ve Yunanistan arasındaki bu olumlu iklimin sürmesi halinde çıkmaza giren Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlatılmasını olumlu yönde etkileyebilir.


Doğu Akdeniz’de Çözüm Ümidi

Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonrası Avrupa Birliği’nin (AB) artan enerji ihtiyacı ve karşılıklı bağımlılığı sonucunda Kıbrıs ve Doğu Akdeniz uyuşmazlıklarının çözümü önem kazanıyor. Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve İsrail hükümetleri arasındaki enerji projelerinin Doğu Akdeniz’in AB için pratik ve jeostratejik önemini artırdığına değinen Dendias, Türkiye’nin Doğu Akdeniz Gaz Forumu’na katılım olasılığı konusunda olumlu baktıklarını belirtiyor. Ancak, Yunanistan Türkiye’nin uluslararası hukuka ve uluslararası deniz hukukuna saygı göstermesini önkoşul olarak şart koşuyor. İki ülkenin uluslararası hukuku ve uluslararası deniz hukukunu oldukça zıt şekilde yorumladıklarını ise buraya not düşmek gerekiyor.


Kıbrıs uyuşmazlığının çözümü, Doğu Akdeniz’deki birçok uyuşmazlığın çözümü gibi gerçek anlamda kapsayıcı ve katılımcı bir diplomasi sürecine dayanıyor. Bazı haber kulislerinden yayılan iddialara göre, İsrail ve Mısır’da dahil olmak üzere birçok ülkede kapalı kapılar ardında yapılan toplantılarda Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de enerji denklemine nasıl dahil edilebileceği konuşuluyor. Batılı diplomatların konuşmalarından sızan bilgilere göre ise Batılı diplomatlar Türkiye’deki seçimlerden sonra Doğu Akdeniz’de devreye girmeye hazırlanıyor. Ancak, birçok ülke ve büyük güç Türkiye’nin içinde bulunduğu baskın seçim atmosferinden çıkmasını bekliyorlar. Doğu Akdeniz ve Kıbrıs gibi tartışmalı bir iç politika konusu haline gelen uyumsuzluklarda, özellikle de seçim kampanyasının yoğun olduğu dönemlerde hiçbir hükümetin taviz veren taraf olarak anılmak istememesi normaldir. Bununla birlikte, Türkiye'de cumhurbaşkanlığı ile genel seçimlerin ve Yunanistan'da genel seçimlerin sona ermesinden sonra 2023 yazından sonra liderler üzerindeki baskıların bir ölçüde azalabileceği iddia edilebilir.




Çözüm Çabaları Artacak

ABD’nin New York Times gazetesinde Ocak ayında yayınlanan bir makale, 2023'ün en önemli seçiminin Türkiye'de yapılacak seçim olduğunu ifade etti. Makaleye göre Türkiye’deki seçimlerin ardından daha katılımcı bir atmosfer ile Doğu Akdeniz'de yeni bir denklemin kurulabileceğinin hesabı yapılıyor. Yunanistan'ın Kathimerani gazetesinde yayımlanan "Türk-Yunan İlişkilerine Farklı Bir Yaklaşım" başlıklı makale ise iki ülke arasındaki uyuşmazlıkların diyalog yoluyla çözümünün mümkün olduğunu ancak toplumda korku yaratılmasının, yalan haber yayılmasının ve gerçeklerin çarpıtılmasının buna engel olduğunu iddia etti. Makale Türk resmi söyleminde tehdit diliyle bazı bölgelerde Yunan egemenliğinin sorgulanırken, Yunanistan'ın da hava sahası, kara suları ve münhasır ekonomik bölgenin sınırlandırılması gibi ihtilaflı konularda tek taraflı davranışlarla maksimalist taleplerde bulunduğuna dikkat çekiyor.


Özetle, Türkiye’deki depremden sonrası Türk-Yunan hükümetleri ve kamuoyu nezdinde yaşanan olumlu havanın kalıcı olabilmesi için, iki ülke arasındaki meselelerin iç politikadan arındırılması ve iki ülkenin uzun vadeli çıkarlarına odaklanmasının gerektirdiği yönünde söylemler geliştirilerek adeta olası gelecek ortaklıklar için ortam hazırlanıyor. Bahse konu ortam hazırlanmaya başlanmışken, Türkiye ve Yunanistan Kıbrıs adasının da garantörleri olduğundan, Kıbrıs sorunu açısından da ciddi adımlar atılarak Kıbrıs sorununun Kıbrıs Türklerinin lehine dolayısıyla Türkiye’nin de faydalanacağı bir şekilde çözümlenmesi için adımlar atılabileceği gözden kaçmamalıdır.