RAPORLAR

DÜNDEN BUGÜNE AFGANİSTAN- PAKİSTAN İLİŞKİLERİ

05.07.2023

DÜNDEN BUGÜNE AFGANİSTAN- PAKİSTAN İLİŞKİLERİ

AFGANİSTAN- Jamaluddin Sadruddin Oghli

Pakistan 1947 senesinde Hindistan’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan edince bu ülkenin bağımsızlığını tanımayan ve BM üyeliğine karşı çıkan ülkelerden biri Afganistan olmuştur. Bunun en temel nedeni 1893 senesinde İngilizler tarafından Afganistan ve Hindistan arasında çizilen Durand Sınır Hattıdır. Zira bu paylaşım neticesinde Peştunlar ikiye bölünmüş o güne kadar Afganistan’a ait olan topraklar 1947’de kurulan Pakistan Devleti’nin sınırlarına dahil edilmiştir.  


Günümüze kadar bu sorun iki ülke arasındaki anlaşmazlığın ana unsuru olarak devam etmektedir. Pakistan egemenliğinde olan topraklarda yaşayan Peştun ve Beluç ayrılıkçı hareketler Afganistan Devleti tarafından her fırsatta ciddi anlamda desteklenmiştir.


1948 de Afganistan Başbakanı olan Davut Han, Pakistan’daki Peştun ve Beluç ayrılıkçı gruplara her türlü desteği sağlayarak, mezkûr grupların liderlerini Afganistan’ın başkenti Kabil’de ağırlamaktan dahi geri kalmamıştır. Buna karşı Pakistan Devleti, bir taraftan Afganistan’ın kendine yönelik hak iddialarını geçersiz kılmaya çalışırken, diğer taraftan Afganistan’da yaşayan etnik gruplar arasındaki anlaşmazlıkları körükleyerek onları birbirine düşürmeye, Afganistan’daki merkezi hükümeti kendi iç meseleleri ile meşgul ederek, zayıf tutmaya çalışmıştır.


Özellikle 1970’lerden sonra Afganistan’da meydana gelen yeniliklerden rahatsız olan muhafazakâr ve dini kesimlerin devlete karşı ayaklanmaya başlaması, ardından hükümetin baskılarına dayanamayarak Pakistan’a yerleşmeleri, Pakistan için adeta altın niteliğinde kendisine sunulmuş bir fırsat niteliğindeydi.


                                Eski Afganistan Kralı Zahir Şah ve Eski Pakistan Cumhurbaşkanı Ayub Han


 

1979-1992 Arası Afganistan Pakistan- İlişkileri

Afganistan’ın 1979 senesinde SSCB tarafından işgal edilmesi ile bu ülkede ortaya çıkmaya başlayan iç karışıklıklara ABD, Suudi Arabistan, Pakistan, Çin gibi ülkelerin müdahil olması, Afganistan savaşının uluslararası bir boyut almasına neden oldu. Pakistan, ABD’nin emri ve Suudi Arabistan’ın finansal desteği ile SSCB’ye karşı savaşan mücahit gruplara her türlü imkânı sağlayarak, onları radikal bir şekilde eğitmeye başlamıştır. 1987 yılında SSCB daha fazla dayanamayarak Afganistan’dan çekilmek zorunda kalmıştır. Ancak Afganistan’daki savaşlar SSCB yanlısı hükümetin dağılmasına kadar devam etmiştir.


1992 de SSCB yanlısı hükümet dağılarak, iktidara mücahitler gelince bu sefer ülkedeki savaş adeta zirve yapmaya başlamıştır. Afganistan’daki savaşın dinle ilgili olmadığı, bölgesel ve küresel aktörlerin kendi milli çıkarları gereği Afganistan’daki savaşa müdahale ettikleri gün gibi ortaya çıkmaya başlamıştır. 1992 de mücahit grupların iktidarı paylaşma konusunda uzlaşamamaları dolayısıyla bu sefer de birbirine karşı savaşmaları, onların din için cihat yapmadıkları, kendi çıkarları uğruna çatıştıkları iddiasına yol açmıştır.


                                                           SSCB-Afganistan Savaşı

 


1992-2001 Arası Afganistan Pakistan-İlişkileri

1992 sonrası iktidarın tek bir grubun eline geçmemesi Pakistan’ı rahatsız etmeye başlamıştır. Dolayısıyla Pakistan, Afganistan’daki mücahit gruplara karşı alternatif bir grup aramaya başlamıştır. 1994 de Taliban ortaya çıkınca Pakistan bu sefer de Taliban’ı desteklemeye başlamıştır. Pakistan hükümetinin Taliban saflarında Afganistan hükümetine karşı savaşmak için milliyetçi Pakistanlıları teşvik ettiği, Pakistan medreselerinde eğitim gören binlerce din talebesini Afganistan’da Taliban ile birlikte savaşmak için gönderdiği, Taliban’a her türlü ekonomik, askeri, teknolojik desteği sağladığı iddia edilmektedir. Nihayetinde 1996 da Taliban Afganistan’da iktidarı ele geçirdi. 1996-2001 yılları arasında Afganistan’ı yöneten Taliban ile Pakistan’ın, Afganistan’a yönelik politikalarında başarılı olduğu en iyi dönemdir.


                                                                    Afganistan iç Savaşı



 2001-2021 Arası Afganistan Pakistan- İlişkileri

Pakistan, ABD’nin 2001 Afganistan müdahalesini istemese de desteklemek mecburiyetinde kalmıştır.  Bununla birlikte Taliban ile olan yakın ilişkilerini de muhafıza etmeye devam etmiştir. 2001-2021 arasında Taliban’ın Afganistan’a yönelik en önemli politikası, ABD’nin Afganistan’dan çekilmesini hızlandırmak ve Hindistan’ın Afganistan üzerindeki nüfuzunu kırmak olmuştur. 2018 de Pakistan, Taliban’ı ABD ile müzakere masasına oturması için ikna etmiştir.  29 Şubat 2020 de Katar’da Taliban ile ABD arasında barış anlaşması imzalanmıştır. Taliban uluslararası topluma terörle ilgili mücadelede destek verirken, Afganistan’daki stratejik çıkarını koruyabilmek için, bu ülkede faaliyet gösteren gruplarla olan bağlantısını asla kesmemiştir.


    Pakistan Cumhurbaşkanı Pervez Müşerref, , ABD Başkanı Goerge W. Buş Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai



Pakistan İçin Afganistan Neden Önemli ?

Pakistan için Afganistan’ın jeopolitik önemi oldukça yüksektir. Zira Pakistan ancak Afganistan üzerinden Orta Asya ülkeleri ile bağlantı kurabilmektedir. Pakistan Orta Asya başta olmak üzere bölge ülkeleri ile ticaretini geliştirmek için Afganistan’ı bir kanal olarak kullanmak arzusundadır. Pakistan, Afganistan ve Orta Asya ülkeleri ile ticari ilişkilerini geliştirerek, Hindistan’ın İran’dan kiraladığı Çabehar Limanı ile yapılan kuzey ticaret yolunun değerini düşürmeyi hedeflemektedir. Pakistan’ın en önemli stratejilerinden biri olan Orta Asya enerji rezervlerine erişim sağlayarak bölge ülkeleri ile ticari ilişkilerini mümkün olan en üst düzeye çıkarmaktır. Böylece bir taraftan ihtiyaç duyduğu enerjiyi kolay ve az maliyetli yoldan elde ederek, diğer taraftan ürünlerini Orta Asya’ya pazarlayarak zayıf ekonomisini daha da güçlendirmiş olacaktır. Pakistan Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanı 2012 yılında, mümkün olan en kısa zamanda yeni enerji kaynaklarını bulamadıkları takdirde bütün enerji sistemlerinin çökeceği haberini vermiştir.


Pakistan’ın Afganistan’a Yönelik Politik Öncelikleri

Pakistan’ın Afganistan’a yönelik stratejisinin temel hedeflerini şu şekilde açıklayabiliriz:

Öncelikle Pakistan, Hindistan’ın Afganistan üzerindeki nüfuzunu olabildiğinde azaltmak istemektedir. Zira kendisi için tabii bir düşman olarak gördüğü Hindistan’ın Afganistan’da söz sahibi bir konumda olması, Pakistan’ın Afganistan’daki radikal gruplardan cihat adı altında Hindistan’a karşı kullanımının son bulması ve Orta Asya ülkeleri ile ticari ilişkilerinin zayıflamasına neden olacaktır. Bu durum ayrıca Pakistan’ın Hindistan tarafından kuşatıldığı anlamına da gelmektedir.


Pakistan, Afganistan’ın Güçlenmesinden Neden Korkuyor

Afganistan’da güçlü bir devletin var olması, Pakistan üzerindeki hak iddialarının daha güçlü bir şekilde gündeme gelmesini beraberinde getirecektir. Bu yüzden Pakistan Afganistan’da güvenliğin tam olarak sağlanmasından ve kendi kendine yeten bir ülke olmasından rahatsızlık duyarak, bunun önüne geçmek için sahip olduğu tüm imkânları kullanmaktadır.  Pakistan’ın Afganistan’a yönelik çıkarlarını en iyi şekilde sağlayan her zaman dini ve radikal gruplar olmuştur. Bu yüzden onların güçlenmesi ve iktidara gelmesi için tüm imkânlarını seferber etmiştir. Bu durumun en somut örneği Taliban’dır.