
20.06.2023
Onur Aktürk
Körfez
bölgesi, dünya üzerindeki birkaç petrol zengini bölgeden biridir ve Asya ve
Afrika kıtalarının birleştiği, Arabistan Yarımadası'nın doğusunda yer alır. Bu
bölge Basra Körfezi, Körfez ülkeleri, Suudi Arabistan, Birleşik Arap
Emirlikleri, Katar, Bahreyn, Umman ve Kuveyt gibi ülkeleri kapsar. Körfez
bölgesi, dünya ekonomisi için stratejik bir bölge olarak kabul edilir, çünkü
dünya petrol rezervlerinin yaklaşık üçte biri bu bölgede yer almaktadır.
Küreselleşmenin
etkisiyle hayat tarzlarında, kültürlerinde ve toplumsal yapılarında önemli
değişimler yaşayan Körfez halklarının çoğunluğu İslam dinine inanmaktadır ve bu
da toplumsal yapıda ve yaşam tarzında önemli bir rol oynamaktadır. Ancak, son
yıllarda bu ülkelerde kadın hakları, insan hakları ve demokrasi gibi konularda
ilerlemeler kaydedilmiştir. Körfez ülkeleri insanları, genellikle sosyal
hayatlarında aile bağlarına önem verirler ve toplumsal yapıları da bu aile
yapısı etrafında şekillenir. Körfez ülkeleri insanları, aynı zamanda
konukseverlikleriyle de bilinirler. Misafirperverlik, Arap kültüründe önemli
bir değerdir ve bu ülkelerde yaşayan insanlar, ziyaretçilerine sıcak ve
hoşgörülü davranırlar. Genel olarak Umman coğrafyası ise, Güneybatı Asya'da yer
alır. Coğrafi olarak Umman, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Yemen
ile komşudur, Umman Denizi'ne kıyısı bulunmaktadır. Umman'ın başkenti ve en
büyük şehri Muskat'tır.
Ülkenin
tarihi, MÖ 3. bin yıla kadar uzanmaktadır ve bu dönemde Umman, Pers
İmparatorluğu'nun bir parçasıydı. İslam'ın yayılmasıyla birlikte, Umman
Müslüman oldu ve İslam kültürü ülkede yaygın hale geldi. Umman diğer körfez
ülkelerinin aksine daha köklü bir tarihi geçmişe sahiptir. İmparatorluk olan
ummanın sınırları Pakistan’dan Zanzibar’a kadar uzanmaktaydı. Umman, tarih
boyunca bir imparatorluk olarak yönetilse de Umman'ın tarihi farklı kabileler,
hanedanlar ve liderler tarafından şekillendirilmiştir.
17.yüzyılın
başlarında, Umman'ın iç kesimleri İmamlar tarafından yönetilirken, kıyı
bölgeleri ve deniz ticareti Taciklerin ve Portekizlilerin elindeydi. 18.
yüzyılın başlarında, Ummanlı lider Ahmed bin Said kıyı bölgelerinde
Portekizlileri yenerek ülkenin kontrolünü ele geçirdi ve Umman Sultanlığı'nın
temellerini attı.
Umman,
modern tarihi boyunca, genellikle diğer büyük güçlerin etkisinde kalmıştır. 19.
yüzyılda, Osmanlı İmparatorluğu'nun etkisi altına girmiş, ardından İngilizlerin
himayesi altına girmiştir. 1970'lerde, Umman Sultanlığı İngilizlerin etkisinden
ayrılarak kendi bağımsız yolunu çizmiştir. Günümüzde Umman, zengin petrol ve
doğal gaz kaynaklarına sahiptir ve ekonomisi bu kaynaklar üzerine inşa
edilmiştir. Ülkenin doğal güzellikleri de turizm endüstrisini desteklemektedir.
Ülkenin güneyinde, zengin sualtı hayatı ve plajları ile ünlü Salalah şehri
bulunmaktadır. Bu bölge, yaz aylarında yoğun muson yağmurları almaktadır ve bu
yağmurlar, bölgedeki çöl manzarasına renk katmaktadır. Umman, İbadi İslam Mezhebi’nin
etkili olduğu bir ülkedir ve İbadi İslam, dünya genelinde sadece Umman'da
yaygın olarak uygulanmaktadır. Ülkede ayrıca, bazı bölgesel dillerin yanı sıra
resmi olarak Arapça da konuşulmaktadır. Umman, geleneksel olarak deniz
ticaretinde önemli bir rol oynamıştır ve bu geçmişi günümüzde de
sürdürmektedir. Umman, dünyanın en büyük konteyner limanlarından birine sahip
olan Sohar Limanı'na sahiptir ve ticaret, ülkenin ekonomisinde önemli bir yere
gelmiştir. Umman'ın politikası, 1970 yılında Sultan Kâbus bin Said tarafından
modernleştirildi ve ülke o zamandan beri hızlı bir şekilde gelişmiştir. Bugün
Umman, bir mutlak monarşi ile yönetilmektedir ve siyasi sistem, Sultan
tarafından kontrol edilmektedir.
Sultan Kâbus Ülkeyi 50 Yıl Yönetti
Sultan Kâbus"
ya da tam adıyla Sultan Kâbus bin Said Al Said, 1970 yılında Umman
Sultanlığı'nın tahtına geçen ve 2020 yılına kadar tahtta kalan bir liderdir. Kâbus,
ülkesinde bir dizi reform gerçekleştirdi ve modernleştirme çabaları ile ülkenin
ekonomik, sosyal ve siyasi açıdan gelişmesine katkıda bulundu. Ayrıca,
ülkesinin dış politikasını da aktif bir şekilde yönetti ve bölgesel işbirliği
ve barışın teşvik edilmesi için çaba sarf etti. Kâbus, Umman'ın
bağımsızlığından bu yana tahta çıkan en uzun süreli liderlerden biridir. Ancak,
2020 yılında 79 yaşında hayatını kaybetmiştir. Ölümünün ardından tahta yeğeni
Heysem bin Tarık, Umman Sultanlığı'nın 2020 yılında hayatını kaybeden lideri
Sultan Kâbus’un kuzeni ve 2020 yılından bu yana tahtın varisi olarak kabul
edilen isimdir. 11 Ocak 2020'de Sultan Kâbus’un ölümünden sonra, Umman'ın yasal
lideri olarak Heysem bin Tarık tahta çıkmıştır. Heysem bin Tarık, Sultan Kâbus
döneminde ülkenin modernleştirilmesine ve gelişmesine katkıda bulunmuş bir
lider olarak tanınmaktadır. Ayrıca, Orta Doğu'daki birçok ülke ile ilişkilerde
önemli rol oynamıştır.
Umman,
diğer Körfez ülkelerinden birçok açıdan farklıdır. Bunun en önemli
nedenlerinden biri, Umman'ın zengin petrol kaynaklarına diğer körfez ülkeleri
kadar sahip olmamasıdır. Diğer Körfez ülkeleri, petrol kaynakları sayesinde
büyük ekonomik güçler haline gelirken, Umman'ın ekonomisi daha
çeşitlendirilmiş; turizm, balıkçılık ve tarım gibi diğer sektörlere de yatırım
yapılmıştır.
Bununla
birlikte, Umman'da siyasi sistemin işleyişi de diğer Körfez ülkelerinden
farklıdır. Umman Sultanlığı, mutlak monarşi ile yönetilmektedir ancak Sultan Kâbus
bin Said Al Said döneminde ülke modernleşme ve kalkınma konularında önemli
adımlar atmıştır. Bugün ise, Sultan Heysem bin Tarik Al Said liderliğinde ülke
açık bir siyasi diyalog yürütmekte ve sivil toplum kuruluşlarına da alan
açmaktadır.
Diğer
bir farklılık da Umman'ın kültürel zenginliğidir. Ülke, zengin tarihine ve
farklı kültürlerin etkisiyle gelişen bir sanat ve edebiyat geleneğine sahiptir.
Ayrıca, Umman'ın doğal güzellikleri de diğer Körfez ülkelerinden farklılık
gösterir ve turizm açısından önemli bir potansiyeli vardır.
Ortadoğu’nun Stratejik Ülkesi: Umman
Umman, Ortadoğu'da stratejik bir konuma sahip olduğu için, bölgedeki birçok ülke ile yakın ilişkiler sürdürmektedir. Ülke, barışçıl ve istikrarlı bir dış politika izlemektedir ve bölgedeki çatışmaların çözümüne katkıda bulunmaya çalışmaktadır. İşte Umman'ın bazı dış politika öncelikleri:
1. Bölgesel İşbirliği: Umman, Körfez İşbirliği Konseyi'nin (KİK) bir üyesidir ve bölgesel istikrarı ve işbirliğini teşvik etmektedir. Umman, bölgedeki diğer ülkelerle işbirliği yaparak terörizm, sınır anlaşmazlıkları ve diğer güvenlik konuları gibi ortak tehditlere karşı mücadele etmektedir.
2. İran ile İlişkiler: Umman, İran ile dostane ve işbirliği içinde bir ilişki sürdürmektedir. İki ülke arasındaki ilişkiler, stratejik, ekonomik ve kültürel alanlarda işbirliğine dayanmaktadır. Umman, İran ile arasındaki sınır anlaşmazlıklarını da barışçıl yollarla çözmeye çalışmaktadır.
3. Yemen Krizi: Yemen'deki çatışmalar, Umman için bir güvenlik tehdidi oluşturmaktadır. Umman, çatışmaların çözümüne yönelik uluslararası çabaları desteklemekte ve Yemen'deki tüm tarafları diyalog yoluyla barışçıl bir çözüm bulmaya çağırmaktadır.
4. Filistin Sorunu: Umman, Filistin halkının haklarını desteklemekte ve İsrail'in Filistin topraklarındaki işgaline karşı çıkmaktadır. Umman, Filistin'in bağımsızlığını ve bir devlet olarak tanınmasını desteklemektedir.
5. ABD ile İlişkiler: Umman, ABD ile işbirliği yapmakta ve iki ülke arasındaki ilişkiler, ekonomik ve güvenlik alanlarında işbirliğine dayanmaktadır. Umman, ABD ile yakın ilişkiler sürdürmekte ve bölgedeki istikrarı teşvik etmek için ABD ile birlikte çalışmaktadır.
Umman,
barışçıl ve istikrarlı bir dış politika izleyerek bölgede saygın bir konuma
sahip olmuştur. Ülke, bölgesel işbirliğini teşvik ederek, çatışmaların barışçıl
yollarla çözülmesi ve bölgedeki istikrarın korunması için çaba harcamaktadır.
Buna
rağmen Umman ve Suriye arasındaki ilişkiler son yıllarda gergin olmuştur. 2011
yılında başlayan Suriye iç savaşı, bölgedeki birçok ülkeyi etkisi altına almış
ve Umman da dâhil birçok ülke, Suriye hükümetini şiddetle kınamıştır. Umman,
Suriye'deki insan hakları ihlalleri ve sivil halka yönelik şiddet eylemleri
nedeniyle Suriye hükümetini eleştirmiştir.
Umman,
Suriye krizinin çözümüne yönelik uluslararası çabaları desteklemektedir. Ülke,
Suriye'de barışçıl bir çözüm bulunması için diplomatik yolları kullanmaktadır.
2017 yılında, Umman, Cenevre'deki Suriye barış görüşmelerine ev sahipliği
yapmış ve tüm tarafları bir araya getirerek barışçıl bir çözüm bulunmasına
katkıda bulunmuştur.
Ancak,
Umman ve Suriye arasındaki ilişkiler son dönemde yumuşamaya başlamıştır. Umman,
Suriye ile ilişkilerini normalleştirmeye yönelik adımlar atmaktadır ve Suriye
krizine karşı tutumunu değiştirmektedir.
Türkiye – Umman İşbirliği Bölge İçin Önemli
Umman ve
Suriye arasındaki ilişkiler son yıllarda gergin olsa da, Umman gibi bölgedeki
bazı ülkeler Suriye krizinin çözümü için bir araya gelerek Suriye yönetimi ile
doğrudan görüşmeler yapmayı tercih etmektedir. Suudi Arabistan, Körfezdeki
Suriye yakınlaşmasının önündeki en büyük engel. Ancak Suudi Arabistan’ın Şam
ile pek bir derdi yok; derdi ayaklanma döneminde Irak-Suriye ve Lübnan hattında
iyice güçlenen İran varlığı. Şam yönetimini İran’a karşı defalarca uyaran Suudi
Arabistan bu talebine bugüne kadar bir karşılık bulamamıştır.
Öbür
taraftan Umman'ın ticareti, coğrafi konumu ve limanları sayesinde bölgesel ve
küresel ölçekte oldukça önemlidir. Umman'ın kuzeyindeki Sohar Limanı, Hindistan
ve Afrika ile Avrupa ve Asya arasındaki deniz trafiğinin kavşak noktasında yer
alır. Ayrıca, ülkenin başkenti Maskat'ta bulunan Port Sultan Kâbus Limanı da
bölgenin en büyük limanlarından biridir.
Umman,
bölgesel ve küresel ticarette etkin bir rol oynamak için limanlarını ve
lojistik alt yapısını geliştirmeye devam etmektedir. 2018 yılında, Çin'in One
Belt One Road (Tek Kuşak Tek Yol) girişimine dâhil olması ve bu çerçevede Umman
ile Çin arasındaki ticaretin artması beklenmektedir. Ayrıca, Umman, serbest
ticaret anlaşmaları imzalayarak, ihracatını artırmak ve yabancı yatırımcıların
ülkeye çekilmesini sağlamaktadır.
Umman ve
Türkiye, bölgesel konularda benzer düşüncelere sahiptirler ve birçok alanda
işbirliği yapmaktadırlar. Özellikle savunma sanayii, ticaret, yatırım, enerji,
turizm, sağlık, eğitim ve kültür gibi alanlarda işbirliği yapılmaktadır.
2010
yılında Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Umman'a bir ziyaret gerçekleştirmiş
ve bu ziyaret sonucunda Türkiye ve Umman arasında stratejik işbirliği anlaşması
imzalanmıştır. Bu anlaşma, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da güçlenmesine
katkı sağlamıştır.
Umman ve
Türkiye ayrıca, Orta Doğu'da istikrar ve barışın sağlanması için de birlikte
çalışmaktadırlar. Suriye krizi, Yemen krizi ve diğer bölgesel sorunlar gibi
konularda da ortak çözüm yolları aramaktadırlar.